26 Haziran 2010 Cumartesi

GEA-Hayat Stajı

Sabah 9'da kalk, metroya bin, işe gel, aynı şekilde evine git, yat.

Her ne kadar yaptığım iş keyifli olsa da bir süre sonra monotonluk bunaltıyor insanı.

Yine o monoton günlerin birinde metroya binerken, hayat stajı başlıklı bir afiş gördüm.

İlgimi çekti, araştırdım, düşündüm, katılmaya karar verdim.

Hayat Stajı, aslında bir sosyal sorumluluk projesi. Merak edenler ve bilmeyenler Google'a hayatstajı yazabilirler.

Gelelim dün akşam katılmış olduğum tanıtım toplantısı ile ilgili izlenimlerime.

Başlaması gereken saatten biraz erken gittim; ortam sıcaktı. Kısa sürede insanlarla tanışma fırsatım olduğu için kendimi çok şanslı hissediyorum.

Tanıtım konuşmasını, Sosyolog Umut Dinçşahin yaptı.

''GEA'' nın tanımını, neler yaptığını, gelecekteki hedeflerinin neler olduğunu kendisinden dinledik.

Çok çok olmasa bile bence etkili bir konuşmacı.

Bir konu dışında, diğer herşey benim için çok güzeldi.

O konuyu bizzat Sayın Umut Dinçsahin'in sözleriyle dile getirmek istiyorum.

-Bizim yeni üyeye ihtiyacımız yok. Zaten 100 kadar üyemiz var ve gördüğünüz gibi çok kalabalığız. Yani biz üye falan toplamaya çalışmıyoruz, zaten ihtiyacımız da yok (2.tekrar).

Sosyal sorumluluk projelerinden, insanların bilinçlendirilmesinden, yeni nesillerin eğitilmesinden bahsediyoruz. 100 kişiyle neyi değiştirebiliriz, Sayın Umut Hocam. Depremde göçük altında kalan 100 insanı kurtarır; sonra yeni depremde 200 insanı daha kurtarırız.
İlk depremde 300bin kişi ölür, 2.sinde 100bin belki de.

400bin insan ölürken 300 insanı kurtarmak insanı tatmin eder mi? Beni etmez.

Kaçak yapılar, eksik malzemeler kullanarak ev inşa edenler, bunlara göz yuman devlet büyükleri oldukça, bu çalışmalar bir yere varmaz.

Bazı sorunları gerçekten kökten çözmek, değiştirmek içinse güç gerekir; büyük,bilinçli bir kitle gerekir.

Bu güçte yeni gelecek olan 100bin üyeyle sağlanır. Yani sizin, artık bizim diyorum, hedefimiz yüzbinler olmalı.

Karşınızda sizinle ticari bir iş yapmaya çalışan ve verdiğiniz fiyatta indirim bekleyen müşteriler yok.

O yüzden içten içe size ihtiyacımız yok gibi mesajlar vermekteki amacı ben şahsen anlamsız buldum.

Abimizin donanımlı biri olduğu, duruşuyla ve konuşmalarıyla hissediliyor. Bu sıkıntımı yüzyüze dile getirdiğimde, belki de gözlemimin yanlış olduğu kanısına varacağım.